TÜBİTAK MAM, “gMETAL” Projesini Uygulamak İçin Çalışıyor
“gMETAL” projesi, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirdiği 13 deneyin yer çekimsiz ortamın etkilerini incelemesinin ardından, yanma deneylerinin ön hazırlığını yapmak amacıyla TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi tarafından geliştiriliyor. Proje yöneticisi Prof. Dr. İskender Gökalp, deneyin uygulanabilmesi için 1,5 yıldan fazla süredir çalıştıklarını belirtiyor.
Yakıt Karışımının Yer Çekimsiz Ortamda İyileştirilmesi Hedefleniyor
“gMETAL” projesiyle, katı yakıtlı motorlar için yer çekimsiz ortamda katı parçacıklarla karışımın nasıl olduğunu incelemek amaçlanıyor. Bu deneyler, savunma veya sivil sistemlerde kullanılan katı yakıtlı motorların uzayda ateşlenebilmesi için karışımın ve yanmanın nasıl iyileştirilebileceğini ortaya çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca, Mars’a veya Ay’a yolculuk sırasında maliyeti azaltmak ve daha güçlü itki gücü sağlamak için Mars’ın atmosferinde bulunan karbondioksiti yakıt olarak kullanacak bir roket yapmayı planlıyorlar.
Geri Dönüştürülebilir Yakıt Üretimi İle Çevreye Duyarlı Çözümler Sunuluyor
“gMETAL” projesi, fosil yakıt kullanımının neden olduğu karbondioksit salınımını azaltmaya yönelik çözümler sunuyor. Proje yöneticisi Gökalp, demir ve oksijenin birleşerek yanması sonucu ortaya çıkan ısı ve demir oksidin geri dönüştürülebileceğini ve tekrar demir cevherine dönüştürülebileceğini belirtiyor. Bu döngüsel ekonomi yöntemi, karbondioksit salmadan enerji üretme potansiyelini ortaya koyuyor.
Yer Çekimsiz Ortamın Yeryüzünde Oluşturulma Yolları
Uzay çalışmalarına daha fazla katılım sağlamak amacıyla yer çekimsiz ortamda deneyler yapmanın önemine değinen Gökalp, bu deneylerin yeryüzünde gerçekleştirilebileceğini söylüyor. Parabolik uçan uçaklar ve serbest düşüş kuleleri gibi yöntemlerle yer çekimsiz ortamın oluşturulabileceğini belirtiyor. Türkiye’nin inşaat sektörünün güçlü olduğu ve serbest düşüş kulelerinin kolaylıkla kurulabileceği vurgulanıyor.
Gökalp, bu tür çalışmaların yurt içinde yapılabilmesinin gençleri heveslendirerek beyin göçünü engellemek için önemli olduğunu belirtiyor.